yalın kat

yalın kat
sf.
1) Tek katı olan
2) Sağlam olmayan, dayanıksız

Yalın kat tavanlarda, döşemelerde, kapı, cam çerçevelerinde türlü türlü aralıklar...

- R. N. Güntekin
3) mec. Basit, derinliği olmayan, üstünkörü

Benim o husustaki malumatım epeyce yalın kat, hemen hemen yufkadır.

- R. H. Karay

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем написать курсовую

Look at other dictionaries:

  • yalın — 1. is., hlk. Alev 2. sf. 1) Gösterişsiz, süssüz, sade (söz, yazı) 2) hlk. Çıplak, kınından çıkmış Dışarıdan içeriye ellerinde yalın kasaturalarla polisler daldı. E. E. Talu Birleşik Sözler yalın ad yalın ayak yalın cümle yalın durum …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kat — 1. is. 1) Bir yapıda iki döşeme arasında yer alan daire veya odaların bütünü Yemekten sonra evin üst katında, ocaklı bir odaya çıktık. S. F. Abasıyanık 2) Bir yüzey üzerine az veya çok kalın bir biçimde, düzgün olarak yayılmış bulunan şey Bir kat …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • destarlı — sf. Sarığı olan, sarıklı Geriye doğru basık, yalın kat destarlı fesinde her zaman bir çiçek takılıdır. S. Birsel …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • soğancık — is., ğı, bit. b. 1) Yalın kat yaprakla sarılı, besin bakımından zengin küçük soğan 2) Sarımsak dişi 3) anat. Beyinle omurilik arasında kalan son bölge …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kör kör parmağım gözüne — çok belli, göze batacak kadar ortada anlamında kullanılan bir söz Orada da bazı kimseler sanat denince ille kuru, basit, yalın kat, kör kör parmağım gözüne bir üslubu anlıyorlar. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”