yanı başı

yanı başı
is.
Yakını, hemen yanı, omuz başı

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • omuz başı — is. 1) Kol ile omzun birleştiği yer Hem bunu soruyorum hem de omuz başından öpüyorum. R. H. Karay 2) Yanı başı Akşamları Altındiş in kahvesinde bom oynarken gelir, omuz başımda durur, beni seyrederdi. S. F. Abasıyanık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • üst başı — (bir yerin) yukarı yanı, yukarıda olan bölümü ... önlerine katıp köyün üst başındaki pınar yerine çıktılar. M. Ş. Esendal …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • baş — 1. is., anat. 1) İnsan ve hayvanlarda beyin, göz, kulak, burun, ağız vb. organları kapsayan, vücudun üst veya önünde bulunan bölüm, kafa, ser Sağ elinin çevik bir hareketiyle başındaki tülbendi çekip aldı. N. Cumalı 2) Bir topluluğu yöneten kimse …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yan — is. 1) Bir şeyin ön, arka, alt ve üst dışında kalan bölümü Yolcuların girdiği iskele yanından kendini denize attı. M. Ş. Esendal 2) Sağ ve solun ortak adı, yön, taraf, cihet Yaşlı garson yanımıza geldi. Y. K. Karaosmanoğlu 3) Yer 4) Üst 5)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dip — is., bi 1) Oyuk veya çukur bir şeyin en alt bölümü O kuyunun dibinde kireç vardır. S. F. Abasıyanık 2) Taban Tencerenin dibi. 3) Dikili duran bir şeyin yerle birleştiği nokta ve çevresi veya bir şeyin yanı başı En çok kafam terlemişti,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tepe — is. 1) Bir şeyin en üstteki bölümü Pencere önünde dimdik durmuş, kocaman ağaçların tepesine bakıyordunuz. S. F. Abasıyanık 2) Bir yerin, bir nesnenin vb.nin üstü, hizası Ekşisu da trenden indikleri sırada güneş tam tepelerindeydi. N. Cumalı 3)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • üst — is. 1) Bir şeyin yukarı, göğe doğru olan yanı, fevk, alt karşıtı Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor. H. E. Adıvar 2) Bir şeyin görülen yanı, yüzü Bu sefer taşın üstünden… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • adam başına — zf. Her bir bireye, her birine, kişi başına, adam başı Şunun şurasında alacağımız bir lira. Adam başına ne düşer ki? Hiç vermese ne olur yani? Aramızda cirmini paylaşırız gider. B. R. Eyuboğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • baskı — is. 1) Bir eserin basılış biçimi veya durumu Baskı yanlışlıkları yüzünden kapatılan gazeteler vardı. A. Ş. Hisar 2) Bası sayısı Bu gazetenin baskısı yüz bindir. 3) Bir eserin tekrarlanarak yapılan baskı işlemlerinden her biri Sözlüğün yeni… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dört — is., dü 1) Dört sayısının adı 2) Bu sayıyı gösteren 4, IV rakamlarının adı 3) sf. Üçten bir artık Birleşik Sözler dört ayak dört ayaklılar dört bir dört bucak dörtcihar dörtçeker …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”