yarı açık cezaevi — cezalarının bir kısmını tamamlamış, iyi halleri görülen tutukluların geri kalan sürelerini çiftçilik, el sanatları vb. işlerle geçirebilecekleri, dıştan korunmasız olmasına karşın, kaçmaya karşı engelleri olan cezaevi … Hukuk Sözlüğü
açık — sf., ğı 1) Açılmış, kapalı olmayan, kapalı karşıtı Açık pencerenin önünde denize karşı saatlerce dertleştik. R. N. Güntekin 2) Engelsiz Açık yol. 3) Örtüsüz, çıplak Açık baş. 4) Boş Kâğıtta açık yer kalmadı. 5) Görevlisi olmayan, boş (iş, görev) … Çağatay Osmanlı Sözlük
yarı — sf. 1) Bir bütünü oluşturan iki eşit parçadan her biri, nısıf 2) Bir şeyin yarısı kadar olan, yarım olan Yarı yolu aldık. Yarı mesafede. 3) is. Futbolda 45 dakikalık her iki devreden biri Birinci yarıda dört gol attık. 4) zf. Gereğinden az, tam… … Çağatay Osmanlı Sözlük
cezaevi — is. Hükümlülerin içinde tutuldukları yapı, hapishane, mahpushane, dam, kodes, mahbes Birleşik Sözler yarı açık cezaevi … Çağatay Osmanlı Sözlük
ev — is. 1) Yalnız bir ailenin oturabileceği biçimde yapılmış yapı 2) Bir kimsenin veya ailenin içinde yaşadığı yer, konut, hane Ana oğul, yeni kiraladıkları eve bir pazar günü taşındılar. N. Cumalı 3) mec. Aile Evine bağlı bir adam. 4) esk. Soy,… … Çağatay Osmanlı Sözlük