- yaş sebze
- is.
Taze sebze
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
sebze — is., Far. sebze Genellikle pişirilerek yenen bitkiler veya bunların taneleri, göveri, göverti, sebzevat, zerzevat Birleşik Sözler sebze çorbası sebze meyve toptancısı donmuş sebze kuru sebze yaş sebze … Çağatay Osmanlı Sözlük
yaş — 1. sf. 1) Nemli, ıslak, kuru karşıtı 2) Kendi suyunu, canlılığını yitirmemiş, kurumamış, kurutulmamış, taze 3) is. Gözyaşı 4) argo Kötü Bugün işler yaş. 5) argo Zor Birleşik Sözler yaş çayır yaş kesim yaş pasta yaş sebze … Çağatay Osmanlı Sözlük
kuru sebze — is. Yaş sebzelerin kurutulmuşu … Çağatay Osmanlı Sözlük
yasul — yassı, yayvan, yass ı ve engln olan her yer III, 18, 19bkz: yas ı yaş, taze nesne, zerzevat, sebze, yeşillik; yaş (gözden gelen); yaş (insanın yaşadığı). I … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
kuru — sf. 1) Suyu, nemi olmayan, yaş ve nemli karşıtı Yanakları kuruydu fakat gözleri tamamıyla siyah yaştı. H. E. Adıvar 2) Yağış almayan veya üzerinde bitki olmayan Kuru çöl. Kuru tepeler. 3) Daha sonra kullanılmak için kurutulmuş, taze ve yeşil… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Turkish exonyms — Below is a list of Turkish language exonyms for places outside of Turkey. Albania*Berat Arnavut Belgradı, Belgrad, Berat, Beraat, Beret *Durrës Dıraç, Draç, Duraç *Elbasan Elbasan, İlbasan *Fier Fier *Gjirokastër Ergiri, Eğrikasr, Ergiri kasrı… … Wikipedia
hevenk — is., gi, Far. āveng Bir ipe, bir çubuğa geçirilmiş, dizilmiş veya birbirine bağlanmış yaş meyve ve sebze bağı Tavanda hevenk hevenk üzümler, elmalar, armutlar, ayvalar sarkıyordu. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
kabak(g) — kabak, yaş iken yemeği yapılan bir sebze, I, 382 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
soluşmak — solmak; yaş meyve veya sebze tazeliğini kaybetmek. II, 109 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini