Pencerelerin karşı duvarı yerden tavana kadar yekpare aynayla örtülüydü.
- C. UçukTarih, yekpare görülecek, topyekûn sevilecek yahut da nefret edilecek bir şey değildir.
- Y. K. BeyatlıÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
yekpâre — (F.) [ ﻩرﺎﭘ ﮏی ] 1. tek parça. 2. bütün … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
YEKPARE — Tek parçadan meydana gelen. Bütün. Parçasız … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
Nedîm — Ahmet Nedîm Efendi (نديم) (1681? – 1730) was the pen name (Ottoman Turkish: ﻡﺨﻠﺺ mahlas) of one of the most celebrated Ottoman poets. He achieved his greatest fame during the reign of Ahmed III, the so called Tulip Era from 1718 to 1730. Both his … Wikipedia
çırnık — is., ğı, den., Bulg. 1) Küçük boyda kayık 2) Üç flok yelkeni bulunan, iki yüz tona kadar olabilen, tek ve yekpare direkli yelkenli … Çağatay Osmanlı Sözlük
güreş minderi — is., sp. Kapalı spor salonlarında güreşçilerin üzerinde güreştikleri, üstü yekpare kaplı olan kauçuk minder … Çağatay Osmanlı Sözlük
pare — is., esk., Far. pāre 1) Parça, kısım 2) Tane, adet Hür ufuklarda donanmış iki yüz pare gemi / Yeni doğmuş ayı gördükleri yerden geliyor. Y. K. Beyatlı Birleşik Sözler pare pare ciğerpare palaspare şekerpare varakpare … Çağatay Osmanlı Sözlük
ülke — is. 1) Bir devletin egemenliği altında bulunan toprakların tümü, diyar, memleket Artık vatan toprağı, Rumeli deki hudutlarından Anadolu daki hudutlarına kadar yekpare bir ülke olmuştur. Y. K. Beyatlı 2) Devlet Vicdan hürriyetine riayet eden tek… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yek — sf., Far. yek Bir, tek Birleşik Sözler yekdiğeri yeknesak yekpare yekvücut ciharıyek düyek hepyek pencüyek … Çağatay Osmanlı Sözlük
buta — deste, nebatatin riyahinin ve fidanin dibi, rişe ve filiz, kök yauru, bala, beçe; bik, bikyane (butun) bütün, kyamil, yekpare, temam, bila noksan … Çağatay Osmanlı Sözlük
BİTEVÎ — (Biteviye) t. Sürekli, durmadan. * Bütün yekpare … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
