- yeregeçen
- is., bit. b.
Havuç
Ana çapa çapalar, ot yolar, soğan, sarımsak, yeregeçen eker.
- T. Buğra
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Ana çapa çapalar, ot yolar, soğan, sarımsak, yeregeçen eker.
- T. BuğraÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
çapalamak — i Çapa ile toprağı kabartmak Ana çapa çapalar, ot yolar, soğan, sarımsak, yeregeçen eker. T. Buğra … Çağatay Osmanlı Sözlük
geçmek — e, er 1) Bir yerden başka bir yere gitmek Elindeki kitabı bırakıp bulundukları odaya geçtim. T. Buğra 2) den Bir yandan girip diğer yandan çıkmak İplik iğne deliğinden zor geçti. 3) den Yol, araç veya akarsu bir yerin yakınından veya içinden… … Çağatay Osmanlı Sözlük
havuç — is., cu, bit. b., Far. hevīc Maydanozgillerden, koni biçimindeki etli kökü için sebze olarak yetiştirilen iki yıllık otsu bir kültür bitkisi, yeregeçen (Daucus carota) Birleşik Sözler havuç suyu kum havucu yaban havucu … Çağatay Osmanlı Sözlük
yer — is., gök b. 1) Dünya 2) Bir şeyin, bir kimsenin kapladığı veya kaplayabileceği boşluk, mahal, mekân İzinsiz bir yere gitmek ne haddime? M. Ş. Esendal 3) Gezinilen, ayakla basılan taban Ayıp bir şey gördü mü kulaklarına kadar kızarıyor, gözünü… … Çağatay Osmanlı Sözlük