- yok yere
- zf.
Hiçbir gereği ve yararı olmadan
Yok yere onca güzel şeyin yok olup bitmesi kahrediyor beni.
- N. Eray
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Yok yere onca güzel şeyin yok olup bitmesi kahrediyor beni.
- N. ErayÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
yok — sf., ku, ğu 1) Bulunmayan, mevcut olmayan (nesne, kimse vb.), var karşıtı 2) Yasak İçki, sigara yok. 3) is. Olmayan, bulunmayan şey Sen yoktan anlamaz mısın? 4) e. Hayır anlamında kullanılan bir söz Geldiler mi? Yok, daha gelmediler. 5) bağ.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yere batasıca (veya yere batsın) — yok olsun anlamında bir ilenme sözü … Çağatay Osmanlı Sözlük
yere batmak — 1) yok olmak 2) çok utanmak, mahcup olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yer — is., gök b. 1) Dünya 2) Bir şeyin, bir kimsenin kapladığı veya kaplayabileceği boşluk, mahal, mekân İzinsiz bir yere gitmek ne haddime? M. Ş. Esendal 3) Gezinilen, ayakla basılan taban Ayıp bir şey gördü mü kulaklarına kadar kızarıyor, gözünü… … Çağatay Osmanlı Sözlük
boku bokuna — zf., kaba Boşu boşuna, yok yere … Çağatay Osmanlı Sözlük
hiçten — sf. 1) Çok değersiz, önemsiz 2) zf. Gereği, yararı yokken veya karşılıksız olarak, yok yere Hiçten bu kadar masrafa girdim … Çağatay Osmanlı Sözlük
irredantizm — is., Fr. irrédentisme Kurtarımcılık Geçmişin kaybettirdiklerinden, kolay bir irredantizm edebiyatı ile hisler avlamak için, yok yere kendisine, hükûmetine ve devletine sorun icat etmezdi. F. R. Atay … Çağatay Osmanlı Sözlük
ömür — is., mrü, Ar. ˁumr 1) Yaşam Yok yere geçirdim günü, ah nideyim ömrüm seni. Yunus Emre 2) mec. Çok hoşa giden şey Bu adamın arkadaşlığı ömürdür. Birleşik Sözler ömrübillah ömrühayat ömür adam ömür boyu … Çağatay Osmanlı Sözlük
günahına girmek (veya günahını almak) — 1) (birinin) birisi için haksız olarak kötü düşünmek, kuşkulanmak Sonradan anladı ki yok yere o fakirin günahına girmişti. R. N. Güntekin 2) (birinin) iftira etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
BÎ-SEBEB — f. Sebepsiz, boşuna, yok yere … Yeni Lügat Türkçe Sözlük