- yönelme durumu
- is., dbl.
Ad soyundan bir sözü yönelme kavramıyla fiile veya bir edata bağlayan -a / -e ekiyle kurulan durum, yönelme hâli, datif: yol-a, ev-e (kadar), kapı-y-a (bakmak), bahçe-y-e vb
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
yönelme — is. Yönelmek işi Birleşik Sözler yönelme durumu yönelme hâli … Çağatay Osmanlı Sözlük
yönelme hâli — is., dbl. Yönelme durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
durum — is. 1) Bir şeyin içinde bulunduğu koşulların hepsi, vaziyet, hâl, keyfiyet, mevki, pozisyon Genel Sekreter, kazadaki sıtma durumu hakkında verdiğim uzun tafsilattan pek memnun kaldı. R. N. Güntekin 2) Duruş biçimi, konum 3) Bireyin toplum… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bana — zf. Ben zamirinin yönelme durumu ekli biçimi Birleşik Sözler dokunmabana Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller bana bak! bana da ... demesinler bana dokunmayan (veya beni sokmayan) yılan bin yaşasın bana mısın dememek … Çağatay Osmanlı Sözlük
datif — is., dbl., Fr. datif Yönelme durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
kimya doğrulumu — is., bit. b. Kimyasal maddelerin etkisi ile bitkilerde görülen, maddeye doğru veya ters yöne yönelme durumu, şimiotropizm … Çağatay Osmanlı Sözlük
ona — zf. O zamirinin yönelme durumu eki almış biçimi Yeğeninin ona çeken tek yanı yoktur. T. Buğra Birleşik Sözler ona buna sözüm ona Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller ona göre hava hoş … Çağatay Osmanlı Sözlük
sana — zf. Sen zamirinin yönelme durumu Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller sana yalan, bana gerçek … Çağatay Osmanlı Sözlük
vay — ünl. 1) Şaşma anlatan bir söz Vay gülüm! Nereden bu geliş? M. Ş. Esendal 2) Ağrı, acı vb. duyguları anlatan bir söz Vay başım! 3) Yönelme durumu eki almış bir kelime ile kullanıldığında bir şeyin veya bir kimsenin kötü bir sonuca uğrayacağını… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yönelim — is. 1) Yönelme durumu 2) Kendi durumunu veya bulunduğu yerin durumunu başka yerlere göre belirleme 3) Bireyin, karşılaştığı karışık ve sorunlu durumlar karşısında belirlediği tutum 4) biy. Bitki, hayvan vb. canlı varlıkların, ışık, ısı, besin… … Çağatay Osmanlı Sözlük