- yürekler acısı
- sf.
Çok acıklı
Yaptığı hatadan sonra ümitsiz bir insana benziyor, yürekler acısı fevkalade bir vaziyet alıyordu.
- H. Z. Uşaklıgil
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Yaptığı hatadan sonra ümitsiz bir insana benziyor, yürekler acısı fevkalade bir vaziyet alıyordu.
- H. Z. UşaklıgilÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
acı — is. 1) Bazı maddelerin dilde bıraktığı yakıcı duyu, tatlı karşıtı Acıyı sever. 2) sf. Tadı bu nitelikte olan Acı kahvesini yudumluyordu. T. Buğra 3) Herhangi bir dış etken dolayısıyla duyulan rahatsızlık, ıstırap Omuzlarına kadar vücudun derisini … Çağatay Osmanlı Sözlük
yürek — is., ği, anat. 1) Kalp 2) Bir kimsenin ruhsal yönü, gönül Fazıla Hanım ın elleri terliyor, yüreği sarsılıyordu. S. F. Abasıyanık 3) Kupa (I) 4) mec. Herhangi bir şeyden çekinmeme, korkmama, yüreklilik, korkusuzluk, cesaret Bu iş yürek ister. 5)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
fecaat — is., ti, esk., Ar. fecāˁat Çok acıklı, yürekler acısı durum Balkan Harbinin fecaatlerinden sonraki hadiseler de malumunuzdur. E. İ. Benice … Çağatay Osmanlı Sözlük
feci — sf., Ar. fecīˁ Acıklı, çok acıklı, yürekler acısı, trajik İkimiz de feci bir akıbete doğru yuvarlanıyoruz. A. Gündüz … Çağatay Osmanlı Sözlük