zıpçıktı

zıpçıktı
is.
1) Görgüsüz, fırsatçı kimse

Bu kadar milyon nasıl olur da bu eğlenceler zıpçıktısına milyonlar yağdırır?

- F. R. Atay
2) sf. Türedi

Bu devir kâtipliğin itibardan düştüğü devirdir; halk arasında sünepe kâtip, zıpçıktı kâtip gibi tabirler kullanılır.

- R. H. Karay

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем написать курсовую

Look at other dictionaries:

  • çıkmak — den, ar 1) İçeriden dışarıya varmak, gitmek Ortalık ağarırken bir arkadaşımla yorgun adımlarla konaktan çıktık. F. R. Atay 2) nsz Elde edilmek, sağlanmak, istihsal edilmek Bu mülakatımızdan esaslı bir netice çıkmadı. Atatürk 3) nsz Bir meslek… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • türedi — sf. 1) Kendisinden umulmayan bir biçimde sivrilmiş ve hakkı olmayan bir duruma gelmiş (kimse), yerden bitme, zıpçıktı Attığı temeller üzerine ancak bir sonradan görme türedi evi kurulabilirdi. M. Ş. Esendal 2) Nereden geldiği, nasıl ortaya… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • zıp — is. Zıplayan veya birdenbire fırlayan bir şeyin hareketi veya çıkardığı ses Birleşik Sözler zıpçıktı zıpzıp zıp zıp Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller zıp diye çıkmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”