- aratmamak
- yerini doldurabilmek, yokluğunu sezdirmemek
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
eskisini aratmamak — yenisi eskisinin yerini doldurabilmek, yokluğunu sezdirmemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
aratmak — i, e 1) Arama işini bir başkasına yaptırmak 2) Özletmek Bana senden ayrı kaldığım günleri aratıyorsun. R. H. Karay Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller aratmamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
eski — sf. 1) Çoktan beri var olan, üzerinden çok zaman geçmiş bulunan, yeni karşıtı Ey benim eski duygularım, eski düşüncelerim. Neden böyle uzaksınız benden? N. Ataç 2) Önceki, sabık Anlatışına bakılırsa eski kâtibe, şimdi fevkalade şık giyiniyormuş.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yerini tutmak — 1) (bir şeyin) bulunmayan bir nesnenin yerini almak, onu aratmamak Hiçbir kahvaltı simitle çayın yerini tutamaz. S. F. Abasıyanık 2) (bir şeyin) görevinden ayrılan birinin yaptığı işi yapabilmek … Çağatay Osmanlı Sözlük