- bağlantı kurmak
- 1) irtibat sağlamak
Ne kadar çabalarsa çabalasın, hasta, içinde çırpındığı anla bağlantı kuramıyor.
- A. İlhan2) haberleşme sağlamak
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Ne kadar çabalarsa çabalasın, hasta, içinde çırpındığı anla bağlantı kuramıyor.
- A. İlhanÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
bağlantı — is. 1) İki veya daha çok şeyin birbiriyle bağlı bulunması, ilişki, irtibat, bağlanak Kar yüzünden çevre ile bağlantı kesildi. 2) İki şey arasında ilişki sağlayan bağ Bütün ulaştırma bağlantıları tahrip edilmiştir. F. R. Atay 3) Yüklenme, üstlenme … Çağatay Osmanlı Sözlük
bağlantı yapmak — 1) ilişki kurmak 2) anlaşma, sözleşme yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ilişki kurmak — bağlantı sağlamak, ilgi sağlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
irtibat kurmak — bağlantı sağlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kontak kurmak — biriyle veya bir olayla bağlantı sağlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yakalamak — i 1) Bir kimseyi veya bir şeyi elle tutmak Üç ince dalı birleştirerek sıkıca yakaladım. R. H. Karay 2) Kaçan kimseyi ele geçirmek, derdest etmek 3) Bir kimsenin gitmesini engellemek, durdurmak Bu defa Tevfik i dükkânın kapısında yakaladılar, aynı … Çağatay Osmanlı Sözlük
ilişkiye girmek — 1) bağlantı kurmak 2) cinsel ilişkide bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
temasa geçmek — arada bir bağlantı kurmak, görüşme yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ilişki — is. 1) İki şey arasında karşılıklı ilgi, bağ, münasebet, temas Arkadaşlık ve dostluk şeklinde bile bir ilişki aramadığını kesinlikle anlatacaktı. H. E. Adıvar 2) Bağlantı, temas Kar yağınca köylerle ilişki kesildi. Birleşik Sözler kişiler arası… … Çağatay Osmanlı Sözlük
irtibat — is., Ar. irtibāṭ Bağlantı Adanın içlerine ilerleyen öncülerle irtibat kesiliyor. A. İlhan Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller irtibat kurmak … Çağatay Osmanlı Sözlük