belge almak

belge almak
başarısızlık yüzünden öğretim kurumuyla ilişiği kesilmek

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • belge — is. Bir gerçeğe tanıklık eden yazı, fotoğraf, resim, film vb. vesika, doküman Mahkemenin elinde bu iddiaları yalanlayacak bir belge yoktu. T. Buğra Birleşik Sözler aklama belgesi çağrı belgesi çalışma belgesi çıkış belgesi gönderme belges …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • rapor almak — 1) hasta olup olmadığını belirlemek amacıyla herhangi bir sağlık kuruluşundan belge almak 2) sorumluluğu altındakilerden herhangi bir konuda bilgi almak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tezkere almak — ask. askerlik görevini tamamlayarak bunu bildiren bir belge almak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • karar — is., Ar. ḳarār 1) Bir iş veya sorun hakkında düşünülerek verilen kesin yargı Kararımı biradere pek güçlükle kabul ettirdim. R. N. Güntekin 2) huk. Herhangi bir durum için tartışılarak verilen kesin yargı, hüküm Yargıç kararı. 3) Bu yargıyı… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • patent — is., Fr. patente 1) Bir buluşun veya o buluşu uygulama alanında kullanma hakkının bir kimseye ait olduğunu gösteren belge 2) Uyrukluk belgesi 3) Gemilere ayrıldıkları limanın sağlık durumu için verilen belge 4) mec. Bir durum veya bir işi… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Deep state — The Deep state (Turkish: derin devlet) is alleged to be a group of influential anti democratic coalitions within the Turkish political system, composed of high level elements within the intelligence services (domestic and foreign), Turkish… …   Wikipedia

  • fiş — is., Fr. fiche 1) Prizden elektrik akımı almaya yarayan araç 2) Alışverişlerde ödenen paranın miktarını, vergilerini, alışverişin yapıldığı tarihi gösteren belge 3) Bir eserin hazırlanmasında kolaylık sağlamak veya bir işe kılavuzluk etmek için… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ilam — is., esk., Ar. iˁlām 1) Bildirme, anlatma 2) huk. Bir davanın mahkemece nasıl bir hükme bağlandığını gösteren resmî belge Birleşik Sözler boşanma ilamı veraset ilamı Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller ilam almak ilam etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kaynak — is., ğı 1) Bir suyun çıktığı yer, kaynarca, pınar, memba, göz Sonra yavaşça kaynağa doğru eğildi. Y. K. Karaosmanoğlu 2) Bir şeyin çıktığı yer, menşe İnanılır kaynaklardan alınan haberlere göre... 3) Gelir, kazanç, sağlık vb.ni sağlayıcı öge… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tezkere — is., Ar. teẕkire 1) Pusula Bu vaziyette en tabii çare, ona küçük bir tezkere yazmaktı. R. N. Güntekin 2) Bir iş için izin verildiğini bildiren resmî kâğıt Nihayet yol tezkerem yapıldı, üstüm başım düzeltildi. Y. K. Beyatlı 3) ask. Askerlik… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”