- dal budak salmak
- 1) karmaşık bir biçimde yayılıp genişlemek
Samimiyetimizin her köşesinde heybetli çınarlar gibi dal budak salmıştı.
- O. S. Orhon2) soy yönünden genişleyip yayılmak
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Samimiyetimizin her köşesinde heybetli çınarlar gibi dal budak salmıştı.
- O. S. OrhonÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
dal — 1. sf. Çıplak, yalın Dalkılıç. Daltaban. Birleşik Sözler dalfes dalkılıç daltaban daluyku dalyarak 2. is. 1) Ağacın gövdesinden ayrılan kollardan her biri Cılız dallar, yeşili fe … Çağatay Osmanlı Sözlük
salmak — i, e, ar 1) Bağımlılığına, tutukluluğuna veya baskı altındaki durumuna son vererek serbest kılmak, bırakmak, koyuvermek Derhâl kapının zincirini salıvererek kanadı arkasına kadar açtı. E. E. Talu 2) İvedilikle yollamak, hemen göndermek Bununla… … Çağatay Osmanlı Sözlük