- değişiklik yapmak
- değiştirmek
Mustafa Kemal cepheye gider gitmez daha önce alınan tedbirde değişiklikler yaptı.
- F. R. Atay
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Mustafa Kemal cepheye gider gitmez daha önce alınan tedbirde değişiklikler yaptı.
- F. R. AtayÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
değişiklik — is., ği 1) Değişik olma durumu 2) Bir bütünün bir bölümünün değişmesiyle ortaya çıkan yeni durum Yönetim kurulunda değişiklik oldu. 3) Amaca uygun biçime getirmek için yapılan değiştirme, tadil Birleşik Sözler değişiklik önergesi değişiklik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yenilik yapmak — değişiklik yapmak, değişiklik getirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
gaf yapmak — bilmeden yersiz bir davranışta bulunmak veya başkasını incitecek söz söylemek, pot kırmak, çam devirmek Sesinde ve tavrında hiçbir değişiklik olmamasına rağmen bir gaf yaptığımı zannederek kulaklarıma kadar kızardım. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
ta'dîlat — (A.) [ تﻼیﺪﻌﺕ ] değiştirmeler, değişiklik. ♦ ta dilât yapmak değişiklik yapmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
dökmek — i, er 1) Sıvı veya tane durumunda olan şeyleri bulundukları kaptan başka bir yere boşaltmak İhtiyar karısı pırıl pırıl kalaylı maşrapa ile ona su dökecek. S. F. Abasıyanık 2) Belli bir yere boşaltmak Sigara tablasını dökmek. 3) Akıtmak, düşürmek… … Çağatay Osmanlı Sözlük
hükûmet darbesi — is. Bir ülkenin yönetim düzeninde değişiklik yapmak için zora dayanarak yapılan yasa dışı iş … Çağatay Osmanlı Sözlük
kalem oynatmak — 1) yazı yazmak Namık Kemal in tek başına kalem oynattığı alanlarda başyazarlar, fıkra yazarları, sanat eleştiricileri yetişir. N. Cumalı 2) bir yazıyı düzeltmek 3) bir yazıda değişiklik yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
hükûmeti devirmek — zor kullanarak devlet yönetiminde değişiklik yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
oynamak — nsz 1) Vakit geçirme, eğlenme, oyalanma vb. amaçlarla bir şeyle uğraşmak Çimenler üzerinde çocuklar oynuyor, kuzular otluyor. H. R. Gürpınar 2) Herhangi bir tutku, ilgi vb. sebeple bir şeye kendini vermek Babalar çocuklarının yanında rakı içer,… … Çağatay Osmanlı Sözlük