- falso çıkmak
- bozuk olmak
Yüzde beş yüz kâr beklediği bu işlerin alt tarafı falso çıkınca apışmış kalmıştı.
- E. E. Talu
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Yüzde beş yüz kâr beklediği bu işlerin alt tarafı falso çıkınca apışmış kalmıştı.
- E. E. TaluÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
falso — is., müz., İt. falso 1) Bir parça çalınır veya söylenirken yapılan nota yanlışlığı Ahenge falso, kalın erkek sesleri de karıştı. H. R. Gürpınar 2) mec. Yanlış davranış Bu iyi adamın şu kadarcık cehaleti ve falsosunu hoş görmeli. A. Gündüz Atasözü … Çağatay Osmanlı Sözlük