- gâvur etmek
- (bir şeyi) boşuna harcamak, yerinde harcamamış olmak, işe yaramaz duruma getirmek
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
gâvur — is., din b., hlk., Far. gebr 1) Müslüman olmayan kimse Onca yıl gurbetin kahrını, gâvurun ağzının kokusunu çekmiştik. 2) din b. Dinsiz kimse 3) sf., mec. Merhametsiz, acımasız, inatçı Gâvur bana bir at parası vermeden kalkıp gidecek mi? M. Ş.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Khatchig Mouradian — is a journalist, writer and translator born in Lebanon on August 22, 1977. He was an editor of the Lebanese Armenian daily newspaper Aztag from 2000 to 2007, when he moved to Boston and became the editor of the [http://www.armenianweekly.com… … Wikipedia
eziyet — is., Ar. eẕiyyet Aşırı güçlük ve sıkıntı, üzgü, cefa, zahmet, zulüm Birleşik Sözler gâvur eziyeti Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller eziyet çekmek eziyet etmek eziyet vermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
gâvurluk — is., ğu 1) Gâvur olma durumu, dinsizlik 2) mec. Acımasızlık, insafsızlık, gaddarlık Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller gâvurluk etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
icat — is., dı, Ar. īcād 1) Buluş 2) Gerçekmiş gibi gösterme çabası Birleşik Sözler gâvur icadı Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller icat çıkarmak icat etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
inat — is., dı, Ar. ˁinād 1) Bir konuda direnme, ayak direme, diretme, direnim Okumak, eczacı olmak bu sayılı inatlarından biri ve ilkidir. T. Buğra 2) Birine karşı çıkma, karşı düşünce ileri sürme İddia kızışmış, âdeta inat hâlini almıştı. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
yetişmek — e 1) Ulaşmak, ermek, varmak, vasıl olmak Gâvur Ali kahvedeki cemaate hiçbir şey söylemeden küçük çobanla uzaklaştı, bir nefeste ağıla yetişti. Ö. Seyfettin 2) Vaktinde tamam olmak, bitmek, hazırlanmak, hazır olmak Bu giysi yarına yetişmeli. 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük