- gizli tutmak
- (bir şeyi) başkalarına duyurmamak, saklamak
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
gizli — sf. 1) Görünmez, belli olmaz bir durumda olan, edimsel karşıtı Gizli kapı. Gizli çekmece. 2) Başkalarından saklanan, duyurulmayan, saklı kalan, mahrem, mestur İki komutan arasında o gün gizli bir anlaşma yapıldığı söylentisi çıkmıştı. H. Taner 3) … Çağatay Osmanlı Sözlük
saklamak — i 1) Elinde bulundurmak, tutmak Okul kitaplarımı saklıyorum. 2) i, de Kaybolmaması, görünmemesi için gizli bir yere koymak Paralarını kasada saklıyor. 3) Görünmesine engel olmak, ortalıkta bulundurmamak 4) i, de Bozulmadan doğal durumları ile… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Hulusi Behçet — (* 20. Februar 1889 in Istanbul; † 8. März 1948 ebenda) war ein türkischer Dermatologe und der Namensvater des Morbus Adamantiades Behçet. Inhaltsverzeichnis 1 Biografie 2 Wirkung 3 Literatur … Deutsch Wikipedia
dua — is., din b., Ar. duˁāˀ 1) Yakarış 2) Tanrı ya yalvarma, yakarış için söylenen dinî metin Pazartesi, perşembe geceleri yatağında gizli gizli Arapça dua okurdu. A. Gündüz Birleşik Sözler beddua hayır dua cenaze duası hatim duası karınca duası … Çağatay Osmanlı Sözlük
dil — 1. is. 1) Ağız boşluğunda, tatmaya, yutkunmaya, sesleri boğumlamaya yarayan etli, uzun, hareketli organ, tat alma organı Ağzımı dolduran kocaman dil, kelimelere yer bırakmıyor ki... Y. Z. Ortaç 2) Birçok aletin uzun, yassı ve çoğu hareketli… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dulda — is., hlk. 1) Yağmur, güneş ve rüzgârın etkileyemediği gizli, kuytu yer, siper Demirkır, güney tepelerinin duldalarına çektiği atları gece yarısına doğru yeniden ovaya indirdi. A. Sayar 2) mec. Esirgeme, koruma, himaye Yiğit duldasında yiğit… … Çağatay Osmanlı Sözlük
iş — is. 1) Bir sonuç elde etmek, herhangi bir şey ortaya koymak için güç harcayarak yapılan etkinlik, çalışma İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir. S. F. Abasıyanık 2) Bir değer yaratan emek 3) Birinden istenen hizmet veya birine verilen… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sıtma — is., tıp Anofel türü sivrisineğin sokmasıyla insandan insana bulaşan, titreme, ateş ve ter nöbetleriyle kendini gösteren bir hastalık, malarya Sıtma, bir on beş gün içinde beni, çocuğa döndürmüştü. S. F. Abasıyanık Birleşik Sözler sıtma bilimi… … Çağatay Osmanlı Sözlük