- halka olmak
- bir çember biçiminde dizilmek
Alevlerin etrafında halka olduk ve konuştuk.
- H. E. Adıvar
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Alevlerin etrafında halka olduk ve konuştuk.
- H. E. AdıvarÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
halka — is., Ar. ḥalḳa 1) Çeşitli metallerden veya tahtadan yapılmış çember Belinde uzun gümüş halkalarla asılı gümüş anahtarları vardı. F. R. Atay 2) Çember biçiminde çeşitli nesnelerden yapılmış tutturma aracı Perde halkası. 3) Değerli metallerden… … Çağatay Osmanlı Sözlük
halka inmek — halkın anlayışı ve görüşü düzeyinde olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
çekmek — i, e, er 1) Bir şeyi tutup kendine veya başka bir yöne doğru yürütmek Hepsi iskemleleri çekerek masanın etrafında bir halka yapmaya hazırlanıyorlardı. R. N. Güntekin 2) Taşıtı bir yere bırakmak, koymak 3) Germek İpi çekmek. 4) İçine almak, emmek… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kilit — is., di, Far. kelīd, kilīd 1) Anahtar, düğme gibi takılıp çıkarılabilen bir parça yardımıyla çalışan kapatma aleti Sonunda kapının kilidi göz yaşlarıma dayanamadı. Y. Z. Ortaç 2) den. Bir yanı değirmi, öbür yanına demir çubuk geçirilmiş olan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
GİRİT MADALYASI — Tar: Biri Sultan Aziz diğeri Sultan II.Abdülhamid devrinde olmak üzere ihdas olunan madalyalar. Her ikisinin de altun ve gümüş olmak üzere iki türlüsü vardı. Girit işinde hizmeti görünen devlet ricaline altun, ikinci derecedeki memurlarla halka,… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
vâkıf — sf., esk., Ar. vāḳif 1) Bilen, farkında olan Demirci anladı, ses çıkarmadı, duvardan üç beş halka aldı, sanatına vâkıf bir adam sükûnetiyle değneğe taktı. M. Ş. Esendal 2) Bir şeyi vakıf durumuna getiren Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller vâkıf… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tahta çıkmak — hükümdar olmak Sultan Süleyman tahta çıkar çıkmaz, babası namına inşa ettirdiği cami 1522 de bitmiş ve halka açılmıştır. Y. K. Beyatlı … Çağatay Osmanlı Sözlük
MUKABELE — Karşılık, karşılamak. * Mücadele. * Karşılaştırmak. Karşılıklı yapılan iş, karşılıklı yapılan okuma. * Camide Kur ân ı Kerimi okuyup halka dinletmek.* Yüz yüze olmak. * Düşmanın şerrinden kurtulmak ve onun şiddetini kaldırmak için onu yıldıracak… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ÜSVE(T) — Beraberlik. * Halka reis olmak. * Dert ortağı. Sâdık arkadaş. Manevî tabib. * Nümune ve örnek tutulacak olan insan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük