hükûmet etmek

hükûmet etmek
bir ülkenin yönetimini elinde bulundurmak

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • hükûmet — is., Ar. ḥukūmet 1) Bakanlar Kurulu Hükûmet değişti. 2) Bir ülkenin yönetim kuruluşları Kadınlar çil yavrusu gibi dağılmış, hükûmete haber vermişler, hükûmet gelmiş, ölüyü kaldırmışlar. H. E. Adıvar 3) Devlet yönetimi Osmanlı hükûmeti zamanında.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tebellür etmek — 1) billurlaşmak 2) belirmek Müzakeremiz neticesinde de kuvvetli bir hükûmet esası tebellür etmiş bulunuyor. M. Ş. Esendal …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çıkarmak — den 1) Birinin veya bir şeyin çıkmasını sağlamak, çıkmasına sebep olmak Cebinden maroken kaplı bir defter çıkardı. Ö. Seyfettin 2) i Sonunu getirmek Bu para ile ayı çıkarırız. 3) i Anlamak, ne olduğunu bilmek, sezmek 4) i Bulmak, ortaya koymak… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kapı — is. 1) Bir yere girip çıkarken geçilen ve açılıp kapanma düzeni olan duvar veya bölme açıklığı 2) Bu açıklıktaki açılıp kapanan kanat Evlerin kapılarında kocaman yeşil bronz tokmaklar vardı. S. F. Abasıyanık 3) Tavla oyununda iki pul üst üste… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • BELKIS — Süleyman (A.S.) zamanında, Yemen de Sebe şehrinde hükümet süren Himyerîlerden bir melikedir. Süleyman (A.S.) bunu Filistin e çağırdı, geldi ve iman etti. (Bak: Taht ı Belkıs)(Hz. Süleyman (A.S.) Taht ı Belkısı yanına celb etmek için,… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • akdetmek — i, der, Ar. ˁaḳd + T. etmek Yapmak Hükûmet tarafından Belgrat a dostluk muahedesini akdetmek için gönderilmiştim. Y. K. Beyatlı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kısıtlamak — i 1) Önceden verilmiş olan hak ve hürriyetlerin sınırlarını daraltmak, tahdit etmek Hükûmet dış gezileri kısıtladı. 2) mec. Sınırlamak, daraltmak 3) huk. Birini yasal yoldan mallarını kullanmaktan yoksun bırakmak, kısıt altına almak, hacir altına …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • rey — is., esk., Ar. reˀy 1) Oy Parlamentoda itimat reyi alamayan her hükûmet şüphesiz istifa etmek zorunda kalacaktır. Y. K. Karaosmanoğlu 2) Düşünce, görüş, fikir Vicdanları ile baş başa düşünüp sonra da aralarında müşavere ederek reylerini… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yatıştırmak — i 1) Bir kargaşayı, ayaklanmayı bastırmak Hükûmet kuvvetleri ayaklanmayı yatıştırdı. 2) Ölçülü, ılımlı, sakin davranmasını sağlamak, sakinleştirmek O, tombul tombul iyimserliği ile beni yatıştırmak istedi. Y. Z. Ortaç 3) Yumuşatmak, razı etmek… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • TE'VİL — (Tef il veznindendir) Bir nesneye redd ve irca etmek. Döndürmek. Te vil kelimesi, bazı müfessirlere göre, rücu mânasına olan Evl: den alınmıştır. Müfessirlerce: Bir âyet i kerimenin mânasını bir nesneye irca ile beyan etmektir. Bazılarınca da… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”