- ikaz etmek
- uyarmak, dikkat çekmek
Yaşına başına yakıştıramadığım bazı hareketlerde bulunan babamı ikaz etmek lüzumunu duyduğundan mıdır, nedir?
- Y. K. Karaosmanoğlu
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Yaşına başına yakıştıramadığım bazı hareketlerde bulunan babamı ikaz etmek lüzumunu duyduğundan mıdır, nedir?
- Y. K. KaraosmanoğluÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
ikaz — is., Ar. īḳāẓ 1) Uyarma, uyarı, dikkat çekme, ihtar, tembih 2) esk. Uyandırma Birleşik Sözler ikaz lambası ikaz yeleği Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller ikaz etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
îkâz — (A.) [ ظﺎﻘیا ] 1. uyandırma. 2. uyarma. ♦ îkâz edilmek uyarılmak. ♦ îkâz etmek uyarmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
dürtmek — i, er 1) Ucu sivri bir şeyle veya elle hafifçe itmek Bir parça uyuşup dalar gibi olmuşsun, derken seni birdenbire dürtüp uyandırıyorlar. R. N. Güntekin 2) Değmek, dokunmak 3) mec. İstenilen şeyi yaptırmak için birine kışkırtıcı söz söylemek,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
uyarmak — i 1) Bir kimseye bir davranışta bulunmamasını söylemek, ikaz etmek Mustafa Kemal Paşa gittikten sonra gelen mebuslar beni uyarıyorlardı. F. R. Atay 2) Görevini gereği gibi yapmayan kimseye nasıl davranması gerektiğini hatırlatmak, ihtarda… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kafa sallamak — 1) ikaz etmek için başını iki yana veya öne arkaya hafifçe eğmek 2) baş sallamak 3) doğru veya yanlış her şeye evet demek … Çağatay Osmanlı Sözlük
KAR'-UL ASÂ — Doktorun, hastanın bedenine vurup muâyene etmesi. * Mc: Hatayı hatırlatmak için işaret vermek ve ikaz etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TENBİH — (C.: Tenbihât) Göz açtırmak. * Gafletten ikaz etmek. Faaliyetini arttırmak. * Sıkı emir vermek. * Bir işin yapılacağı hakkında yapılan nasihat … Yeni Lügat Türkçe Sözlük