kalp olmak

kalp olmak
sahte, düzme olmak

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем написать реферат

Look at other dictionaries:

  • kalp — 1. is., bi, esk., Ar. ḳalb Bir durumdan başka bir duruma çevirme, dönüştürme Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller kalp etmek 2. is., bi, anat., Ar. ḳalb 1) Göğüs boşluğunda, iki akciğer arasında, vücudun her yanından gelen kanı akciğerlere ve… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yürek — is., ği, anat. 1) Kalp 2) Bir kimsenin ruhsal yönü, gönül Fazıla Hanım ın elleri terliyor, yüreği sarsılıyordu. S. F. Abasıyanık 3) Kupa (I) 4) mec. Herhangi bir şeyden çekinmeme, korkmama, yüreklilik, korkusuzluk, cesaret Bu iş yürek ister. 5)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ameliyat — is., ç., tıp, Ar. ˁameliyyāt 1) Hasta üzerinde tedavi amacıyla uygulanan kesme ve dikme işlemi, operasyon 2) esk. İşler, faaliyetler Enkazın kalkması üç dört günlük ameliyata muhtaç. H. R. Gürpınar Birleşik Sözler ameliyat eldiveni ameliyathane… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Türkan Saylan — Nom de naissance Türkan Naissance 13 décembre 1935 Istanbul, Turquie Décès 18 mai 2009 (à 74 ans) İstanbul, Turquie Nationalité …   Wikipédia en Français

  • yüreği çarpmak — 1) kalbi çarpmak veya çalışmak 2) coşku sebebiyle kalp hızlı hızlı çarpmak veya çalışmak 3) merak, kaygı, korku, heyecan vb. duygularla tedirgin olmak, huzursuz olmak Bunu düşündükçe gülümser, tatlı tatlı yüreği çarpar, ruhunda kopan bir hamleyle …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Kadir İnanır — Infobox actor imagesize = caption = birthdate = birth date and age|1948|4|15 birthplace = Ordu, Turkey deathdate = deathplace = birthname = Kadir İnanır othername = homepage = academyawards =Kadir İnanır (April 15, 1949, Fatsa) is a popular… …   Wikipedia

  • açık — sf., ğı 1) Açılmış, kapalı olmayan, kapalı karşıtı Açık pencerenin önünde denize karşı saatlerce dertleştik. R. N. Güntekin 2) Engelsiz Açık yol. 3) Örtüsüz, çıplak Açık baş. 4) Boş Kâğıtta açık yer kalmadı. 5) Görevlisi olmayan, boş (iş, görev) …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çakmak — 1. i, e, ar 1) Vurarak sokup yerleştirmek Çiviyi tahtaya çakmak. 2) Çivi ile tutturmak İsa nın ruhu eğer bugün içinden çıkmış olduğu yere inerek bu sahneyi görseydi, kim bilir patriklerini hangi oduna çakardı. F. R. Atay 3) Kazık çakıp hayvan… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hasta — sf., Far. ḫaste 1) Sağlığı bozuk olan, esenliği yerinde olmayan, hastalanmış, rahatsız Annem o evin önü sofalı bir odasında hasta yatıyordu. Y. K. Beyatlı 2) mec. Aşırı düşkün, tutkun Maç hastası. 3) argo Parasız, züğürt 4) tkz. Zihinsel… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hatır — is., Ar. ḫāṭir 1) Düşünme, akılda tutma, hafıza, zihin, akıl, yâd 2) Gönül, kalp Sakın hatırını kıracak bir şey söyleme. 3) Birine karşı duyulan saygı, sevgi Hatırınız için bu işi yaptım. 4) Durum, keyif, hâl Hatırını sormak. Birleşik Sözler… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”