- layık görmek
- yakıştırmak, uygun görmek
Ben işte oyum, şimdi söylemeye layık görmediğiniz Dikmen Yıldızı...
- A. Gündüz
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Ben işte oyum, şimdi söylemeye layık görmediğiniz Dikmen Yıldızı...
- A. GündüzÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
layık — sf., ğı, Ar. lāyiḳ 1) Nitelikleri, özü, hareketleri, davranışlarıyla bir şeyi elde etmeye hak kazanmış olan Sevilmeye o herkesten fazla layıktır. P. Safa 2) Bir kimseye uygun olan, yaraşan Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller layık görmek layık… … Çağatay Osmanlı Sözlük
MUHATAB İTTİHAZ ETMEK — Karşısındakilerini dinleyen. * Dinleyici kabul edip, sözünü dinliyor bilmek. * Konuşmaya lâyık görmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TE'HİL — Misafire hoş geldiniz demek olan ehlen ve sehlen cümlesini söylemek. * Ehliyetli kılmak. * Ürkekliğini gidermek. Alıştırmak. * Lâyık ve müstehak görmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük