- makyaj yapmak
- yüzü çeşitli işlemlerle temizlemek, boyamak ve diğer işlemlerle daha bakımlı ve güzel göstermek
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
makyaj — is., Fr. maquillage 1) Yüzü güzelleştirmek için boyama, yüz boyama, yüz bakımı 2) sin., TV İyi görüntü sağlamak, belli bir tipi yaratmak veya yalnızca bazı düzeltmeler yapmak için oyuncunun yüzünde ve başka organlarında yapılan boyama ve… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yüz yapmak — makyaj yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yüz yazmak — 1) makyaj yapmak 2) hlk. köy seyirlik oyunlarında taklit edilen kişinin özelliklerini belirtecek biçimde yüz boyamak, maske yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
boyanmak — nsz 1) Boyama işi yapılmak Yeni boyanıp temizlenmiş bir ev gibi havası ferahlık veriyordu. R. H. Karay 2) Kendi kendini boyamak, yüzüne boya sürmek, makyaj yapmak İki hanım yaşları geçkince olmasına bakmayarak sürmüşler, boyanmışlar, omuzlarına… … Çağatay Osmanlı Sözlük
makyajlamak — i Makyaj yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
tuvalet masası — is. Kadınların süslenmek, taranmak, makyaj yapmak amacıyla kullandıkları aynalı bir tür masa … Çağatay Osmanlı Sözlük
boya kullanmak — boyanmak, makyaj yapmak Hiç boya kullanmaz, az pudra sürerdi. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
takım — is. 1) Bir işte veya bir yerde kullanılan eşya ve aletlerin tamamı, ekipman 2) Meslek, davranış, durum vb. yönlerden birbirine uyan kimselerin oluşturduğu topluluk Memur takımından olduğumuzdan böyle evlerde oturamazdık, daha doğrusu alışkın… … Çağatay Osmanlı Sözlük