- masraf etmek
- para harcamak
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
masraf — is., Ar. maṣrif 1) Harcanan para, gider Onların masrafı çoktur. 2) esk. Bir şeyin yapımında kullanılan gereç, harç Bu yemeğin masrafı bol tutulmuş. Birleşik Sözler masraf kapısı cari masraf mahkeme masrafı Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller … Çağatay Osmanlı Sözlük
maskara etmek — masraf … Beypazari ağzindan sözcükler
SEFAHET — (Sefeh) Zevk ve eğlenceye ve yasak şeylere düşkünlük. Akılsızlık edip lüzumsuz yere, sonunu düşünmeden, hazz ı nefs için masraf etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
kapı — is. 1) Bir yere girip çıkarken geçilen ve açılıp kapanma düzeni olan duvar veya bölme açıklığı 2) Bu açıklıktaki açılıp kapanan kanat Evlerin kapılarında kocaman yeşil bronz tokmaklar vardı. S. F. Abasıyanık 3) Tavla oyununda iki pul üst üste… … Çağatay Osmanlı Sözlük
görmek — i, ür 1) Göz yardımıyla bir şeyin varlığını algılamak, seçmek Merdivenin başındaki paravanın arkasında garip bir sahne gördüm. A. Gündüz 2) Anlamak, kavramak, sezmek Türk iradesinin ne demek olduğunu da sen göreceksin. R. E. Ünaydın 3) Yanına… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kısmak — i, ar 1) Sesi azaltmak, alçaltmak Radyoyu biraz kısar mısın? 2) Gözü biraz kapamak Adam göz kapaklarını kısarak bir hesapladı. N. Cumalı 3) Ezmek, büzmek, daraltmak Omuzlarını kısar, ellerini cebinden çıkarır, atar ağzından sigarasını. S. F.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sarf — is., Ar. ṣarf 1) Harcama, tüketme, kullanma, masraf etme 2) esk. Dil bilgisi, yapı bilgisi Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller sarf etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
masruf — rezil etmek; masraf … Beypazari ağzindan sözcükler