- muamele etmek
- davranmak
Hanımefendimin hayatını kurtardığı için bütün hizmetkârlar ona güler yüz gösteriyor, iyi muamele ediyorlardı.
- H. Taner
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Hanımefendimin hayatını kurtardığı için bütün hizmetkârlar ona güler yüz gösteriyor, iyi muamele ediyorlardı.
- H. TanerÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
muamele — is., Ar. muˁāmele 1) Davranma, davranış Bana karşı olan muamelesini beğenmedim. 2) Yol, yöntem Bu adam muamele bilmiyor. 3) İşlem Onlar gündelik muamelelere başlayınca da benim ağzım açık kaldı. R. N. Güntekin 4) kim., esk. İşlem 5) tic., esk.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tutlukmak — tutğun söylemek, ele geçirmek; itibar muamele etmek, söz tutturmak, bend u best etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
EDEB — Terbiye. Kavlen, fiilen insanlara lütuf ile muamele etmek. Güzel ahlâk. Usluluk. Hayâ. * Ist: Sünnet i Resul e (A.S.M.) uygun hareket etmek. * Utanılacak şeylerden insanı koruyan meleke; kuvve i râsiha i nefsiye. * Edebiyat ve ondan bahseden ilim … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
insanca — sf. 1) İnsana yakışan, insana özgü olan, insanla ilgili 2) zf. İnsana yakışır biçimde İnsana insanca muamele etmek, Türk geleneğinde bir fevkaladelik sayılmazdı. S. Ayverdi 3) zf. İnsan bakımından İnsanca kayıp yok … Çağatay Osmanlı Sözlük
uçkalatmak — mülayimane muamele etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
DEHN — Değnekle vurmak. * Yağmurun, yeri ıslatması. * Bir şeyi yağlamak. * Bir kimseye münâfıkane muâmele etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
LİYAN — (Mülâyene) Mülayemetle, yumuşaklıkla muamele etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
avkalamak — azarlamak, terbiyeye sığmaz şekilde muamele etmek … Beypazari ağzindan sözcükler
MÜLATAFA — (Mülâtefe) (Lutf. dan) Birbirine lâtife etmek. Şakalaşmak. İltifat etmek. Güzel muâmele … Yeni Lügat Türkçe Sözlük