- naz etmek
- nazlanmak
Bu kız araya girmemiş olsaydı, Sevim belki bana bir parça naz ederdi.
- R. N. Güntekin
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Bu kız araya girmemiş olsaydı, Sevim belki bana bir parça naz ederdi.
- R. N. GüntekinÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
naz — is., Far. nāz 1) Kendini beğendirmek amacıyla yapılan davranış, cilve, eda 2) İsteksiz gibi görünerek yalvartmak amacıyla yapılan davranış Çok naz âşık usandırır. 3) Şımarıkça davranış Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller naz etmek naza çekmek nazı … Çağatay Osmanlı Sözlük
NAZ — f. Bir şeyi beğenmeyiş, şımarıklık. * Beğendirmek maksadiyle kendini ağır satmak. * Celb i muhabbet için edilen nezâket, letâfet ve zarafet. * Yalvarma, rica.(İşte ubudiyetin esası olan, acz ve fakr ve kusur ve naksını bilmek ve niyaz ile dergâh… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İDLAL — Naz etmek. * Çok nazlanmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
eda — 1. is., Ar. edāˀ 1) Davranış, tavır Alaycı bir eda ile soruyorum. R. H. Karay 2) Naz, işve Giyimi kuşamı tepeden tırnağa Paris modası ya, nazı edası hiç aşağı kalmıyor ki! A. İlhan 3) Anlatış biçimi, tarzı Sonra birdenbire sözlerinin konferans… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yardımcı fiil — is., dbl. Ad soylu kelimelerin veya bazı fiilimsilerin fiil gibi kullanılmalarını sağlayan imek, etmek, eylemek, olmak, kılmak fiilleri, yardımcı eylem: Hasta idim. Naz eyledi. Arz olunur gibi … Çağatay Osmanlı Sözlük
yaykalamak — yayıla yayıla haram etmek, naz ile yol yürümek, sallana sallana reftar eylemek … Çağatay Osmanlı Sözlük