- ölü gibi
- 1) hiç kımıldamadan
Arkadaşlarım ölü gibi uyuklarken, ben sabahlara kadar dans ediyordum.
- R. N. Güntekin2) kımıldamayan, hareketsiz
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Arkadaşlarım ölü gibi uyuklarken, ben sabahlara kadar dans ediyordum.
- R. N. GüntekinÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
ölü — sf. 1) Hayatı sona ermiş olan, artık yaşamıyor olan, diri karşıtı Bir gün gelip ölülerimizi parayla taşıtacağımızda şüphe yok. M. Ş. Esendal 2) is. Ölmüş insan, müteveffa, mevta 3) is. Hayvan leşi Bir tavuk ölüsü. 4) mec. Güçsüz Ölü kandil. 5)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ölü gözü gibi — sönük, fersiz (ışık) … Çağatay Osmanlı Sözlük
üzerine ölü toprağı serpilmiş gibi uyumak — çok derin uyumak Aldım eve getirdim kuşu. Başka zaman olsa üzerime ölü toprağı serpilmiş gibi uyurdum. Gece uyku girmedi gözüme. Arada bir uyanıp kuşa baktım. T. Dursun K … Çağatay Osmanlı Sözlük
üstüne ölü toprağı serpilmiş gibi — tembel, uyuşuk, cansız, miskin … Çağatay Osmanlı Sözlük
MEVTAÎ — Ölü gibi, ölüye benzer … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HAMİD — Alevi sönen ateş. * Ölü, ölmüş. Sönmüş. idrâksiz. Sâkit ve sessiz. Ölü gibi halsiz olan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
SAMİTE-İ MEYYİTE — Ses çıkarmayan ölü. * Hareketsiz. * Haksızlıklar karşısında gayrete gelmeyen, ölü gibi sükût eden … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MEVT-ALUD — f. Ölüm gibi. Ölümlü. Korkunç. Ölü gibi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
takatsiz — sf. Takati kalmamış, yorgun, argın, dermansız, kudretsiz, mecalsiz Bir ağacın altında hasta, takatsiz, ölü gibi yatıyorum. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
MUHYÎ — Maddî mânevî hayat veren, dirilten, canlandıran, can ve ruh veren mânalarında olup, Cenab ı Hakk ın bir ismidir.(Ehl i dünya küfür ve dalâlet karanlığında mânen ölü gibi iken Resul i Ekremin (A.S.M.) mübarek irşadları ve iman nurları ile… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük