- park etmek
- taşıtları trafik kuralları bakımından uygun bir yerde belli süre bırakmak
Kamyonlar, pikaplar arka arkaya park etmiş duruyorlardı yan sokaklarda.
- Ç. Altan
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Kamyonlar, pikaplar arka arkaya park etmiş duruyorlardı yan sokaklarda.
- Ç. AltanÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
park — is., Fr. parc 1) Bir yerleşme merkezinde halkın gezip hava alması için düzenlenmiş ağaçlı ve çiçekli büyük bahçe Park ismi de güzel ya, millet bahçesi uzunca ama daha güzel. S. F. Abasıyanık 2) Otopark 3) Trafik zorunlulukları dışında durma… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yer — is., gök b. 1) Dünya 2) Bir şeyin, bir kimsenin kapladığı veya kaplayabileceği boşluk, mahal, mekân İzinsiz bir yere gitmek ne haddime? M. Ş. Esendal 3) Gezinilen, ayakla basılan taban Ayıp bir şey gördü mü kulaklarına kadar kızarıyor, gözünü… … Çağatay Osmanlı Sözlük
pist — 1. ünl. Kediyi kovmak için kullanılan bir seslenme sözü 2. is., Fr. piste 1) Gösteri yapmak, dans etmek vb. için düzenlenmiş, genellikle yuvarlak yer Biz bunu bütün hüneri, inceliği ile oynamaya başlayınca pistte ancak dört çift kalmıştı. R. H.… … Çağatay Osmanlı Sözlük