- riayet etmek
- uymak
Hakka riayet etmezsek sonra işimiz ters gider.
- H. R. Gürpınar
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Hakka riayet etmezsek sonra işimiz ters gider.
- H. R. GürpınarÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
riâyet etmek — 1. uymak. 2. saymak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
riayet — is., Ar. riˁāyet 1) Sayma, saygı, ağırlama, itibar etme 2) Uyma, boyun eğme Edep ve erkâna riayet lazım. R. H. Karay Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller riayet etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
RİAYET — İyi karşılamak, ağırlamak, hürmet etmek. * Uymak, tâbi olmak. * Otlamak veya otlatmak. * Hıfzetmek, korumak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
oğulcamak — riayet etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
MÜRAAT — Riayet, saygı göstermek. * Korumak, hıfzetmek, saklamak. * Riayet etmek. * Bir şeyin akibetinin ne olacağını gözetmek. Söze kulak vermek. * Bir kimsenin hakkına riâyet eylemek. * Göz ucuyla bakmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
silamak — izzet ve riayet etmek, mihrebanlik göstermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
TAHKİK — Doğru olup olmadığını araştırmak veya doğruluğunu, yanlışlığını meydana çıkarmak. İncelemek. İçyüzünü araştırmak. * Bir şeyi eksiksiz ve ziyâdesiz yapmakta mübâlağa etmektir. Bir şeyin hakikatına ermek, künhüne vâkıf olmak, nihayetine erişmek… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TEAHHÜD — Hıfzetmek, korumak. * Uymak, tâbi olmak, riâyet etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
EMR-İ Bİ-L-MARUF, NEHY — İ Dinin emirlerini, Kur âni ve İslâmi hakikatleri neşretmek ve bildirmek, men edilen şeyleri de yaptırmamak. İyiliği, İslâmi hususları emretmek ve teşvik etmek, kötülüğü men edip yaptırmamağa sevketmek. (Fakat bu kudsi vazifeyi âdabına itaat ve… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
DİYANET — Dindarlık. Dinin hükümlerine riâyet ve muktezasınca amel etmek. Din emirlerinin hüsn ü ihtiyar ile tatbiki. Din işleri … Yeni Lügat Türkçe Sözlük