- selam almak
- birinin selamlamasına karşılık vermek
... pazara indiği zaman kendine verilen selamı bile almıyordu.
- Ö. Seyfettin
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
... pazara indiği zaman kendine verilen selamı bile almıyordu.
- Ö. SeyfettinÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
selam — is., Ar. selām Bir kimseyle karşılaşıldığında, birinin yanına gidildiğinde veya yanından uzaklaşıldığında kendisine söz ve işaretle bir nezaket gösterisi yapma, esenleme, merhaba Birleşik Sözler selam otu selam sabah selamünaleyküm selamünkavlen… … Çağatay Osmanlı Sözlük
SELAM — Ayıplardan, âfetten sâlim oluş. Selâmet, emniyet. Sulh. Asâyiş. Bütün korktuklarından emin olma. * Allah ın (C.C.) rızasına erişmek için mü minlerin birbirlerine yaptığı dua. Mü minler birbirleriyle karşılaştıklarında büyük küçüğe; yürüyen… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
REDD-İ SELÂM — Selâm verenin selâmını almak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
yer — is., gök b. 1) Dünya 2) Bir şeyin, bir kimsenin kapladığı veya kaplayabileceği boşluk, mahal, mekân İzinsiz bir yere gitmek ne haddime? M. Ş. Esendal 3) Gezinilen, ayakla basılan taban Ayıp bir şey gördü mü kulaklarına kadar kızarıyor, gözünü… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bir — is. 1) Sayıların ilki 2) Bu sayıyı gösteren 1, I rakamlarının adı 3) sf. Bu sayı kadar olan Bir kalem. 4) sf. Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı) Bir adam sizi arıyor. 5) sf. Tek Allah birdir. 6) sf. Beraber Hep biriz, ayrılmayız … Çağatay Osmanlı Sözlük