teftiş etmek

teftiş etmek
denetlemek

Hayatının bütün yazlarını Makedonya'da geçirir, teşkilatı teftiş ederdi.

- Ö. Seyfettin

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • teftiş — is., Ar. teftīş Denetim Bizde on beş yıldır teftiş görmemiş daireler var. M. Ş. Esendal Birleşik Sözler teftiş heyeti teftiş kurulu teftiş raporu Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller teftiş etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • teftiş — (A.) [ ﺶﻴﺘﻔﺕ ] denetleme. ♦ teftiş edilmek denetlenmek. ♦ teftiş etmek denetlemek …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • TEFTİŞ — Kontrol etmek. İşlerin alâkalı vazifeliler tarafından ele alınıp iyi ve tamam yapılmasına çalışmak. * Sormak. * Ayırmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • devam etmek — 1) başlanmış bir iş sürmek Bu teftiş üç gün üç gece devam etti. H. Taner 2) sürekli gitmek Falanca kahveye mütekait memurlar devam eder. B. R. Eyuboğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • TECEYYÜR — Teftiş etmek, kontrol etmek …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • MURAKABE — Kontrol etmek. İnceleyip vaziyeti anlamak. Teftiş etmek. * Kendini kontrol etmek. İç âlemine bakmak. Gözetmek. * Hıfz etmek. * Beklemek. İntizar. * Dalarak kendinden geçmek. * Tas: Kendisini tamamen nâfile ibâdet ve itaate vermek için mâbede… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • denetlemek — i Bir işin doğru ve usulüne uygun olarak yapılıp yapılmadığını incelemek, murakabe etmek, teftiş etmek, kontrol etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • görmek — i, ür 1) Göz yardımıyla bir şeyin varlığını algılamak, seçmek Merdivenin başındaki paravanın arkasında garip bir sahne gördüm. A. Gündüz 2) Anlamak, kavramak, sezmek Türk iradesinin ne demek olduğunu da sen göreceksin. R. E. Ünaydın 3) Yanına… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • İMTİHAN — Deneme, Tecrübe etmek. * Bir şeyin hakikatına ıttılâ peyda etmek için çok dikkatle düşünmek. * Salâhiyet veya salâhiyetsizliğini anlamak için yapılan teftiş ve tecrübe.(Hakîm i Ezeli, inâyet i sermediye ve hikmet i ezeliyenin iktizası ile, şu… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • kurul — is. Bir işi yapmak, yönetmek veya bir kurum ve kuruluşu temsil etmek için görevlendirilmiş kişilerden oluşmuş topluluk, heyet, konsey, asamble Birleşik Sözler alt kurul genel kurul seçici kurul yarkurul Bakanlar Kurulu balotaj kurulu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”