- yasak etmek
- yapılmamasını istemek, yasaklamak
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
yasak — is., ğı 1) Bir işin yapılmasına karşı olan yasal veya yasa dışı engel, memnuiyet İçki yasağı. Av yasağı. 2) sf. Yapılmaması istenmiş olan, yok, memnu, haram Bizim çocukluğumuzun şiirlerinde neşe yasak denecek kadar ayıptı. F. R. Atay Birleşik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
MEN' — Yasak etmek. Durdurmak. Bırakmamak. Bir şeyi diriğ etmek, esirgemek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
NEHİY — Yasak etmek. Menetmek. * Gr: Emrin menfi şekli … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HACR — (Hicr) Men etmek. Birisine bir şeyi yasak etmek. Malını kullanmaktan men etmek. * Kucak. Ağu … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
kapatmak — i 1) Bir malı değerinden aşağı bir karşılıkla elde etmek Evvelki hafta mühendis İlhami Bey le karısı çok güzel bir bambu takımı kapattılar. H. Taner 2) e Kapamak Emine aklını oynattı sandılar ve evine kapattılar, kapısını kilitlediler. Y. K.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
menetmek — i, der, Ar. menˁ + T. etmek Yasak etmek, yasaklamak, engel olmak Bildiğim bir şey varsa o da patronun odanızdan dışarıya çıkmayı size menettiğidir. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
terkilmek — mani olmak, yasak etmek, resmi selamlik ve görünüş tâtil günü … Çağatay Osmanlı Sözlük
göz — is., anat. 1) Görme organı 2) Bazı deyimlerde, görme ve bakma Gözden geçirmek. Gözden kaybolmak. Göz önünde. Gözü keskin. 3) Bakış, görüş Bu sefer alacaklı gözüyle baktım. 4) Suyun topraktan kaynadığı yer, kaynak Asıl felaket bu pınara sırt… … Çağatay Osmanlı Sözlük
haram — sf., din b., Ar. ḥarām 1) Din kurallarına aykırı olan, dinî bakımdan yasak olan, helal karşıtı 2) Yasak Birleşik Sözler haram lokma haram para haramzade Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller haram etmek haram olmak haram olsun! … Çağatay Osmanlı Sözlük
yemek — 1. is., ği 1) Yemek yeme, karın doyurma işi Yemekten sonra gocuğuna sarar yatırırdı beni. N. Cumalı 2) Yenmek için pişirilip hazırlanmış yiyecek, aş, taam 3) Günün belli saatlerinde yenilen besin Yemek ya kahvaltıda ya da yemekte yenir. Arada bir … Çağatay Osmanlı Sözlük