- anlamamak
- (bir şeyden bir şey) hoşlanmamak, ilgilenmemek
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
neye uğradığını bilememek (veya anlamamak veya şaşırmak) — ansızın üzücü, sıkıcı, neşeli, güzel veya hoş bir durumla karşılaşmak Martı gibi, şiirli duygu dolu bir oyunla karşılaşınca neye uğradığını şaşırır. N. Cumalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
kafası sarmamak — anlamamak, aklı ermemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
annamamak — anlamamak, aldırış etmemek … Beypazari ağzindan sözcükler
anlamak — i 1) Bir şeyin ne demek olduğunu, neye işaret ettiğini kavramak Babasının niçin bu kasabayı çok sevdiğini Nevin bir türlü anlayamamıştı. S. F. Abasıyanık 2) Yeni bilgileri eskileriyle bir araya getirerek sonuç niteliğinde başka bir bilgi edinmek… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tepmek — i, er 1) Hayvan, ayağıyla vurmak 2) Üzerine basarak sıkıştırmak Yünleri çuvala tepmek. 3) Çokça yürümek 4) mec. Değerini anlamamak veya kestirememek, geri çevirmek Gelmiş buraya, başını sokacak, ekmeğini kazanacak bir yer bulmuş, hiç bunu teper… … Çağatay Osmanlı Sözlük
pirinci (çok) su kaldırmamak (veya götürmemek) — (birinin) alıngan, çabuk darılır olmak, şakadan anlamamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ruhu (bile) duymamak — haberi olmamak, anlamamak Birinin yukarıdan topladığını öteki sokağa taşır, konak soyulduğu hâlde, kimsenin ruhu bile duymaz. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
kulağına girmemek — söylenilen sözlere önem vermemek, söylenenleri anlamamak, benimsememek … Çağatay Osmanlı Sözlük