bahtı bağlı olmak — 1) talihi kapalı olmak 2) kız için evlenecek istekli çıkmamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
eli ayağı (veya eli kolu) bağlı olmak — çaresiz, istediğini yapamayacak bir durumda olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
bağlı — sf. 1) Bir bağ ile tutturulmuş olan Günlerden beri bağlı duran demir, sert bir hırıltıyla denize daldı. Halikarnas Balıkçısı 2) Gerçekleşmesi bir şartı gerektiren, vabeste Ekinlerin gürleşmesi yağmura bağlıdır, Sevincimiz üzüntümüz / Hep sana… … Çağatay Osmanlı Sözlük
gözü bağlı olmak — 1) bağlanmak, tutulmak 2) büyülenmiş bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
pamuk ipliğiyle bağlı olmak — pamuk ipliğiyle bağlanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
bağlı kalmak — uymak, tabi olmak Atatürk ilke ve inkılaplarına ve laik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma ant içerim. Anayasa … Çağatay Osmanlı Sözlük
gözü bağlı — sf. 1) Aymaz 2) zf. Sorup soruşturmaksızın, bakıp anlamadan ... tereddüde düşmeksizin hemen bu çağrıya koşacaktı ve belki de bu yaratığın ileri süreceği daha başka şartları da gözü bağlı kabul edecekti. Y. K. Karaosmanoğlu Atasözü, Deyim ve… … Çağatay Osmanlı Sözlük
salik olmak — 1) aşırı bağlı olmak Güreşe merak sardı. Bir dine salik olanların fanatizmi ile güreş âşığı kesildi. H. Taner 2) yola girmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
tabi olmak — birinin kontrolü altına girmek, bir şeye veya bir kimseye bağlı olmak Kooperatifler, devletin her türlü kontrol ve denetimine tabi olup siyasetle uğraşmaz... Anayasa … Çağatay Osmanlı Sözlük
merbut olmak — bağlı bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük