elektrik vermek

elektrik vermek
1) bir yeri elektrikle donatmak
2) işkence amacıyla birinin çıplak bedenine doğru akım vermek
3) elektrik enerjisini kullandırmak
4) mec. etkilemek, etkisi altında bırakmak

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем написать курсовую

Look at other dictionaries:

  • elektrik — is., ği, fiz., Fr. électrique 1) Maddenin elektron, pozitron, proton vb. parçacıklarının hareketleriyle ortaya çıkan enerji türü 2) Bu enerjinin gündelik hayatta kullanılan biçimi 3) Bu enerjiden elde edilen aydınlanma 4) Fiziğin, bu enerji ile… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • cevap vermek — 1) karşılık olarak bildirmek veya söylemek Onun lakırtı söylemeye niyeti olmadığını göstererek kendisi cevap verdi. R. N. Güntekin 2) gereksinimi karşılamak Keban Barajı, Doğu Anadolu nun elektrik ve su sorununa büyük ölçüde cevap vermiştir. 3)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • anahtar — is., Rum. 1) Kilidi açıp kapamak için kullanılan araç, açar, açkı 2) Bir şeyin zembereğini kurmak için kullanılan araç, kurgu 3) Şifre yazmak ve çözmek için kararlaştırılmış olan yol 4) Somunları veya vidaları çevirerek sıkıştırıp gevşetmek için… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • elektriklemek — i, fiz. 1) Üzerinde elektrik gücü bulunmayan bir iletkene, elektrikli başka bir iletkeni yaklaştırmak veya değdirmek yoluyla elektrik gücü vermek 2) mec. Etkilemek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yüklemek — i, e 1) Bir yere, taşınması için belli ağırlıkta eşya veya araç gereç koymak 2) Bir bilgisayar, disket vb.ne gerekli bilgileri aktarmak 3) mec. Bir yükümlülük altına sokmak, sorumlu tutmak Çocuğun bakımını ona yüklediler. 4) mec. Bir suçu birinin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • almak — i, ır 1) Bir şeyi elle veya başka bir araçla tutarak bulunduğu yerden ayırmak, kaldırmak Sağ elinin çevik bir hareketiyle başındaki tülbendi çekip aldı. N. Cumalı 2) i, den Bir şeyi veya kimseyi bulunduğu yerden ayırmak Çocuğu okuldan aldı. 3)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çelik — 1. is., ği 1) Kısa kesilmiş dal 2) Kök salması için yere dikilen dal 3) Çocukların çelik çomak oyununda ucuna çomakla vurarak havaya kaldırdıkları iki tarafı sivri, kısa değnek 4) Bir ağacı aşılamak amacıyla hazırlanmış dal 5) den. Gemilerde,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • pabuç — is., cu, Far. pāpūş 1) Ayakkabı Ökçesi basık pabucunun içinde kara ve çatlak topuklu ayakları ellerinden ziyade ortadadır. Y. K. Karaosmanoğlu 2) Masa, sandalye vb. mobilyaların ayaklarına takılan metal veya plastik eklenti 3) fiz. İletken… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • zil — is., Far. zil 1) İşaret vermek, uyarmak, çağırmak için kullanılan ve bir çan ile bu çana vuran bir tokmaktan oluşan, elle veya başka düzenlerle işletilebilen araç 2) müz. Birbirine çarparak ses çıkartmak için parmaklara veya tefin kasnağındaki… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tanzim etmek — 1) sıralamak 2) düzenlemek, düzeltmek, düzen vermek Memlekete su getirmek, elektrik yapmak için müthiş projeler tanzim ediyor. S. F. Abasıyanık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”