- fırın gibi
- çok sıcak (yer)
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
fırın — is., Rum. 1) İçinde genellikle odun yanan, her yanda aynı derecede ısı oluşturarak ekmek, pasta vb. pişirmeye yarayan, tavanı tonoz biçiminde, önünde tek açıklık bulunan ocak Pastacı fırını. 2) sf. Bu ocakta pişirilmiş 3) Ekmek, pasta vb.nin… … Çağatay Osmanlı Sözlük
MÜ'SADE — (İsad. dan ism i mef uldür) Asadet ül bab denir ki; kapıyı kapadım, sımsıkı kilitledim demektir. Üzerlerine ateşin yakılıp fırın gibi kapısının kapanması ateşin şiddetini icab edeceğinden, Cehennemde azabların şiddet ve ebediyetinden kinayedir.… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
kum — is., mdn. 1) Silisli kütlelerin, kayaların, doğal etkenlerle parçalanarak ufalanmasından oluşan, deniz kıyısı, dere yatağı vb. yerlerde çok bulunan, ufak, sert tanecikler Çocuklar kumdan bir fırın yaparak oynuyorlardı. M. Ş. Esendal 2) Armut,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
lüzumsuz — sf. Gereksiz Evin bir ucunda bir fırın, öbür ucunda bir külhan vardı ki tıpkı bu merdiven gibi lüzumsuzdu. Y. K. Karaosmanoğlu Birleşik Sözler lüzumsuz adam lüzumlu lüzumsuz Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller lüzumsuz görmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
set üstü ocak — is., ğı Alt bölümünde fırın yerine bulaşık veya çamaşır makinesi gibi beyaz eşya bulunan ocak … Çağatay Osmanlı Sözlük