- haklı çıkmak
- davasının, iddiasının, düşüncesinin veya davranışının doğru olduğu anlaşılmak
Bu tartışmada o haklı çıktı.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Bu tartışmada o haklı çıktı.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
haklı — sf. 1) Hakka uygun, doğru, yerinde Fakat aşkta ne hak ne haklı ne haksız ne de bir hakikat vardır. M. Ş. Esendal 2) Davası, iddiası, düşüncesi veya davranışı doğru ve adalete uygun olan (kimse) İkisinden hangisinin haklı olduğu anlaşılamadı.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yerinde su çıkmak — haklı bir sebep olmadan yerini bırakanlara veya bırakmak isteyenlere kınama ve engelleme amacıyla söylenen bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
zeytinyağı gibi üste çıkmak — bir sorunda haksız olduğunu kabul etmemek, ustalıkla kendini haklı çıkarmaya çalışmak Sizler hep böylesiniz. Zeytinyağı gibi üste çıkmaya alışmışsınız. A. Kulin … Çağatay Osmanlı Sözlük
savunmak — i 1) Herhangi bir saldırıya karşı koymak, saldırıya karşı korumak, müdafaa etmek 2) Hareket veya düşünceyi söz ve yazı ile doğru, haklı göstermeye çalışmak 3) Yapılan bir suçlamaya veya ithama karşı kendi haklı gösterecek sebepler ileri sürmek 4) … Çağatay Osmanlı Sözlük