- halel getirmek
- zarar vermek
Son nefesine kadar devlet adamı saygınlığına halel getirmeyen böyle bir metanet örneği olmuştu.
- H. Taner
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Son nefesine kadar devlet adamı saygınlığına halel getirmeyen böyle bir metanet örneği olmuştu.
- H. TanerÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
halel — is., esk., Ar. ḫalel Bozma, bozukluk Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller halel gelmek halel getirmek halel vermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ihlâl — (A.) [ لﻼﺧا ] bozma, lekeleme, halel getirme. ♦ ihlâl edilmek bozulmak, halel getirilmek. ♦ ihlâl etmek bozmak, halel getirmek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
haleldâr — (A. F.) [ راﺪﻠﻠﺧ ] bozulmuş, bozuk. ♦ haleldâr etmek bozmak, halel getirmek. ♦ haleldâr olmak bozulmak, halel gelmek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü