- iman getirmek
- 1) gönül rızasıyla Müslümanlığı kabul etmek2) yürekten inanmak
Onun özveri, alçak gönüllülük taşan yüzünü görünce hayatın sadece bir para çekişmesi olmadığına iman getirir, ferahlardınız.
- H. Taner
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Onun özveri, alçak gönüllülük taşan yüzünü görünce hayatın sadece bir para çekişmesi olmadığına iman getirir, ferahlardınız.
- H. TanerÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
iman — is., din b., Ar. īmān 1) İnanç 2) mec. Güçlü inanç, inan Kalpleri vatan aşkı ve imanı ile doluydu. H. C. Yalçın Birleşik Sözler iman sahibi iman tahtası Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller iman etmek iman getirmek imana gelmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
İMAN — İnanmak. İtikad. Hakkı kabul, tasdik ve iz ân etmek. İslâmiyeti kabul edip amel etmek. Dini bütün hakikatleri kabul edip gereğini yerine getirmek. Resul i Ekrem in (A.S.M.) tebliğ ettiği zaruriyat ı diniyeyi tafsilen ve zaruriyatın gayrısını… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İSLÂM — (Selâm. dan) İtaat, inkıyad, bir şeye teslimiyet. Din. * Ist: Hz. Muhammed in (A.S.M.), Allah ın emriyle insanlara bildirdiği din. (İslâmlıkta, Allah a itaat etmek, Peygambere tâbi olmak ve din namına ne bildirilmişse, kalb ile dil ile tasdik ve… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük