- kaşık kadar
- çok küçük
Hastalanınca yüzü kaşık kadar kaldı.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Hastalanınca yüzü kaşık kadar kaldı.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
kaşık — is., ğı 1) Sulu veya bazı ufak taneli yiyecekleri ağza götürmeye yarayan saplı sofra aracı 2) Ucu iğneli kaşık biçimindeki olta Birleşik Sözler kaşık çalımı kaşık düşmanı kaşık havası kaşık kaşık kaşık otu … Çağatay Osmanlı Sözlük
herkes kaşık yapar ama sapını ortaya (veya doğru) getiremez — herkes bir iş yapar ancak istenildiği kadar güzel ve kusursuz olmaz anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
Kenan Dogulu — Kenan Doğulu Kenan Doğulu en pleine action au Concours Eurovision de la chanson 2007 Kenan Doğulu est un chanteur de pop turc né à Istanbul le 31 mai 1972. Il est le représentant de la Turquie au Concours Eur … Wikipédia en Français
Kenan Doğulu — en pleine action au Concours Eurovision de la chanson 2007 Kenan Doğulu est un chanteur de pop turc né à Istanbul le 31 mai 1974. Il est le représentant de la Turquie au Concours Eurovision de la chanson 2007 où il arrive … Wikipédia en Français
bir — is. 1) Sayıların ilki 2) Bu sayıyı gösteren 1, I rakamlarının adı 3) sf. Bu sayı kadar olan Bir kalem. 4) sf. Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı) Bir adam sizi arıyor. 5) sf. Tek Allah birdir. 6) sf. Beraber Hep biriz, ayrılmayız … Çağatay Osmanlı Sözlük
1996–97 Nemzeti Bajnokság I — Statistics of Nemzeti Bajnokság I in the 1996/1997 season. Contents 1 Overview 2 League standings 3 Squads 3.1 Békéscsabai Előre FC … Wikipedia
bit — is., hay. b. Yarım kanatlılar alt takımına giren, insan ve memeli hayvanların vücudunda asalak olarak yaşayan böcek, kehle (Pediculus) Baş biti. Vücut biti. Tavuk biti. Ağaç biti. Çiçek biti. Birleşik Sözler bit otu bitpazarı bit yeniği kabuklu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çatlak — sf., ğı 1) Çatlamış olan Çatlak bardak. 2) mec. Deli 3) is. Ara, aralık İki denizci kara bulutlar çatlağından güneş ışığının güldüğünü sandılar. Halikarnas Balıkçısı 4) is., jeol. Yer altındaki taş kütlelerinin basınç ve gerilim dolayısıyla yer… … Çağatay Osmanlı Sözlük
hava — is., Ar. hevā 1) Hava yuvarını oluşturan, bütün canlıların solunumuna yarayan, renksiz, kokusuz, akışkan gaz karışımı 2) Meteoroloji ile ilgili olayların bütünü Hava biraz bozukçaydı, dışarıda serin bir yağmur çiseliyordu. M. Ş. Esendal 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
her — sf., Far. her Teklik adlara tamlayan görevinde getirilerek birer birer olarak, ... in hepsi anlamını veren söz Bir hafta, her gece çalışmak suretiyle hikâyesini bitirdi. H. E. Adıvar Birleşik Sözler her bir her biri hercai her daim her dem … Çağatay Osmanlı Sözlük