- mesele etmek
- dert etmek
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
mesele — is., Ar. mesˀele 1) Sorun Nevin meseleyi derhâl anlayarak kapıya geldi, arabacıya seslendi. P. Safa 2) Güç iş Bunların Fransızcasını sökmek bir mesele, manalarını sökmek ikinci bir meseledir. R. N. Güntekin 3) mat., esk. Problem Birleşik Sözler… … Çağatay Osmanlı Sözlük
danışmak — i, e Bir iş için bilgi veya yol sormak, görüş almak, istişare etmek, müracaat etmek, meşveret etmek Doktor, bugün size ben asıl başka mesele danışmak için geldim. H. E. Adıvar Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller danışan dağı aşmış, danışmayan düz… … Çağatay Osmanlı Sözlük
iş — is. 1) Bir sonuç elde etmek, herhangi bir şey ortaya koymak için güç harcayarak yapılan etkinlik, çalışma İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir. S. F. Abasıyanık 2) Bir değer yaratan emek 3) Birinden istenen hizmet veya birine verilen… … Çağatay Osmanlı Sözlük
FER' — Şube, kol. İkinci derecede olan. Dal budak. * Bir aslın neticesi. * Bir cemaatın şerefli ve daha meşhuru. * Kazancı olan mukayyed mal. Hâzır ve muhâfaza altında olan. * Yükseğe çıkmak ve iki nizalı olanın arasına girip ıslah etmek. * Asıl mes… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
sorun — is. 1) Araştırılıp öğrenilmesi, düşünülüp çözümlenmesi, bir sonuca bağlanması gereken durum, mesele, problem 2) mec. Sıkıntı veren durum, dert Birleşik Sözler beslenme sorunu Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller sorun çıkarmak sorun etmek sorun… … Çağatay Osmanlı Sözlük
şirretlik — is., ği 1) Şirret olma durumu, yaygaracılık 2) Şirretçe davranış Annesinin şirretliğinden, mesele çıkarması ihtimalinden ürkerek ona bir şey söylemiyordu. H. E. Adıvar Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller şirretlik etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük