- miadı gelmek
- zamanı gelmek
Bakkalın veresiyeyi kestiği bir gün, artık bu işin miadı geldiğine kanaat ederek satış hususunda ısrar edecek olmuş.
- A. Ş. Hisar
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Bakkalın veresiyeyi kestiği bir gün, artık bu işin miadı geldiğine kanaat ederek satış hususunda ısrar edecek olmuş.
- A. Ş. HisarÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
miat — is., dı, esk., Ar. mīˁād 1) Bir şeyin yapılması için tanınan süre 2) Bir şeyin yerine yenisinin verilebilmesi için kabul edilmiş bulunan süre, kullanma süresi Asker ayakkabısının miadı altı aydır. Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller miadı dolmak… … Çağatay Osmanlı Sözlük