- şahit tutmak
- -i
birini tanık olarak göstermek
Eniştemiz bizi şahit tuttukça babam da istihzalı bir tavır alır, kıs kıs gülerdi.
- A. Ş. Hisar
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Eniştemiz bizi şahit tuttukça babam da istihzalı bir tavır alır, kıs kıs gülerdi.
- A. Ş. HisarÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
şahit — is., di, huk., Ar. şāhid Tanık Kendisine uzun uzun anlattığım hikâyemin şahidi yoktu. R. H. Karay Birleşik Sözler yalancı şahit Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller şahit olmak şahit tutmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
iş — is. 1) Bir sonuç elde etmek, herhangi bir şey ortaya koymak için güç harcayarak yapılan etkinlik, çalışma İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir. S. F. Abasıyanık 2) Bir değer yaratan emek 3) Birinden istenen hizmet veya birine verilen… … Çağatay Osmanlı Sözlük