- üzerine atmak
- bir suçu birine yüklemek
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
üzerine — zf. 1) Üstüne 2) Hakkında Dil üzerine bir yazı. 3) ... den dolayı Onun gelmesi üzerine ortalık düzeldi. Bu söz üzerine herkes rahat etti. 4) ... den sonra Bunca hazırlık üzerine yola çıkmamak insanı üzer. Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller… … Çağatay Osmanlı Sözlük
atmak — i, e, ar 1) Bir cismi bir yöne doğru fırlatmak Taşı suya atmak. 2) Bir şeyi yere doğru bırakmak 3) Bir kimsenin ilişiğini kesmek Adamcağızı berbat bir yere attılar. 4) e, nsz Koymak Mutlaka yemeklerimize biber atmayı âdet edinmişiz. B. Felek 5)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kazık atmak — aldatmak, kazıklamak Bütün ilişkileri birilerine kazık atmak üzerine kurulu. A. Ümit … Çağatay Osmanlı Sözlük
balgam atmak — yapılmakta olan bir iş veya bir konu üzerine kuşku uyandıracak bir söz söylemek Belki Tayfur a gönlüm vardır diye ortaya balgam atıyor. S. M. Alus … Çağatay Osmanlı Sözlük
tarih atmak (veya koymak) — bir şeyin üzerine tarih yazmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
sırtından atmak — başından savmak veya birinin, bir şeyin sorumluluğunu, yükünü üzerine almamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
çirkefe (veya çamura) taş atmak (veya çirkefi üzerine sıçratmak) — edepsiz bir kimsenin tepkisine yol açacak bir davranışta bulunmak Çirkefe taş atma, hikmetini mırıldanarak kaçar gibi uzaklaştı. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
iftira etmek — bir suçu birinin üzerine atmak, kara çalmak, kara sürmek On para yememiştir fakat etrafı adama iftira etmiştir. B. Felek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kabahati (birine veya bir şeye) yüklemek — işlediği bir suçu başkasının üzerine atmak Bu işte kabahati sobaya yüklemek lazım geliyor. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
çekmek — i, e, er 1) Bir şeyi tutup kendine veya başka bir yöne doğru yürütmek Hepsi iskemleleri çekerek masanın etrafında bir halka yapmaya hazırlanıyorlardı. R. N. Güntekin 2) Taşıtı bir yere bırakmak, koymak 3) Germek İpi çekmek. 4) İçine almak, emmek… … Çağatay Osmanlı Sözlük