- dize getirmek
- kendisine karşı geleni yenerek buyruğuna uyacak duruma getirmek
Beş yüz sene evvel bahadır babalarımızın sizi dize getirerek zapt ettiği yerleri alamayacaksınız.
- Ö. Seyfettin
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Beş yüz sene evvel bahadır babalarımızın sizi dize getirerek zapt ettiği yerleri alamayacaksınız.
- Ö. SeyfettinÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
diz — is., anat. 1) Kaval, baldır ve uyluk kemiğinin birleştiği yer Köşeye yaslanmış, bir dizini altına almış, öteki dizini dikmiş, kolunu da uzatmış, anlatıyordu. M. Ş. Esendal 2) Oturulduğunda uyluğun üst yanı Birleşik Sözler diz ağırşağı diz bağı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dizelemek — i Dize durumuna getirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
dizeleştirmek — i Dize durumuna getirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
RÜKÛ' — Huzur u İlâhîde eğilmek. Namazda elleri dize dayamak suretiyle yere doğru eğilirken baş ile sırtı düz hale getirmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük