not düşmek

not düşmek
not yazmak

Cevdet Paşa tezkeresine şöyle bir not düşmek zorunda kalır.

- S. Birsel

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно сделать НИР?

Look at other dictionaries:

  • not — is., Fr. note 1) Bir şeyi hatırlamak için yazılan kısa yazı Kitaplardan birinin kenarına bir not yazmışsın. R. N. Güntekin 2) Okullarda öğrencinin dersle ilgili bilgi ve beceri düzeyini göstermek üzere öğretmenlerce verilen sayı, derece 3) mec.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • derkenar etmek — bir kitabın sayfalarının veya yazının kenarına not düşmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • orta — is. 1) Bir şeyin kenarlarından merkeze doğru yaklaşık olarak aynı uzaklıkta olan yer Tam bağın ortasına geldikleri zaman düşman askerlerini gördüler. Y. K. Karaosmanoğlu 2) Başlangıcı ile bitimi arasında eşit uzaklıkta olan süre Yılın ortası.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tam — sf., Ar. tāmm 1) Eksiksiz, kesintisiz Tam iki saat yalandan tamirle uğraştım. A. Gündüz 2) Bütün, tüm 3) zf. Uygun olarak, tıpkı, aynı Tam istediğim gibi davrandın. 4) zf. Sırasında, anında Tam mağazaya gireceğim zaman arkamdan bir ses geldi. Ö.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • zayıf — sf., Ar. żaˁīf 1) Eti, yağı az olan, sıska, cılız, arık (insan veya hayvan) Uzun boylu, zayıf, ellilik bir hanım. S. M. Alus 2) Görevini yapacak yeterli gücü olmayan Zayıf bir ordu. Gözleri zayıf. 3) mec. Sağlamlığı, dayanıklılığı olmayan Zayıf… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • puan vermek — 1) değer biçmek, not vermek 2) sp. boksta ve güreşte başarısız duruma düşmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”