- rol oynamak
- 1) oyunda rol almak2) mec. birinin bir işte önemli etkisi olmak
Bunda ne hocanın bilgisi ne çocuğun çalışkanlığı rol oynar.
- B. Felek
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Bunda ne hocanın bilgisi ne çocuğun çalışkanlığı rol oynar.
- B. FelekÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
rol — is., lü, sin., tiy., Fr. rôle 1) Bir kişiliği canlandıran oyuncunun söylemesi ve yapması gereken hareketlerin genel adı 2) mec. Bir işte bir kimse veya şeyin üstüne düşen görev Ev kadını rolünü çok ciddiyetle ele almıştım. H. E. Adıvar 3) mec.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
aktif rol oynamak — (bir işte) etkili olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
oynamak — nsz 1) Vakit geçirme, eğlenme, oyalanma vb. amaçlarla bir şeyle uğraşmak Çimenler üzerinde çocuklar oynuyor, kuzular otluyor. H. R. Gürpınar 2) Herhangi bir tutku, ilgi vb. sebeple bir şeye kendini vermek Babalar çocuklarının yanında rakı içer,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
aktif — sf., Fr. actif 1) Etkin, canlı, hareketli, çalışkan, faal 2) Etkili, etken 3) is., dbl. Etken 4) is., ekon. Bir ticarethanenin, ortaklığın para ile değerlendirilebilen mal ve haklarının tümü Birleşik Sözler aktif enerji aktif fiil aktif güç aktif … Çağatay Osmanlı Sözlük
suikastta parmağı olmak — düzenlenen suikast olayında rol oynamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
temsil etmek — 1) hak ve görev bakımından bir kimse veya topluluğun adına davranmak 2) bir eseri sahnede oynamak Ayağa kalktı, ezberlediği bir sahneyi temsil etti. P. Safa 3) belirgin özellikleriyle yansıtmak, sembolü olmak Sizin temsil ettiğiniz zümre bu… … Çağatay Osmanlı Sözlük