sahip olmak

sahip olmak
mülkiyetinde olmak, elinde bulundurmak

Her hâlde bu kız da evlenecek, çoluk çocuk sahibi olacaktı.

- H. E. Adıvar

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • sahip — is., bi, Ar. ṣāḥib 1) Herhangi bir şey üstünde mülkiyeti olan, onu yasaya uygun bir biçimde dilediği gibi kullanabilen kimse, iye, malik Ev sahibinin yanına gidileceğini tavrıyla belli ediyordu. R. H. Karay 2) Herhangi bir niteliği olan kimse,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • malik olmak — sahip olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sahip çıkmak — 1) kendinin olduğunu ileri sürmek 2) korumak, koruyucu olmak, ilgilenip gözetmek Biri paylayacak olsa öbürü çocuğa sahip çıkıp savunur. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • formda olmak — gerekli güç ve yeteneklere sahip olmak Güreşçilerimiz formda olmak zorundadır …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • taşı toprağı altın olmak — 1) arazisi çok değerli olmak 2) her türlü zenginliğe, olanağa, fırsata sahip olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • iyesi olmak — bir şeyi elinde bulundurmak, yasaya uygun olarak dilediğince kullanabilmek, sahip olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • örülü olmak — ed. her şeyiyle mükemmel, eksiksiz ve estetik bütünlüğe sahip bulunmak Üçüncü itiraz, aruza, bütün yüksek şiirimizin örülü olduğunu görüp de sadık kalmak isteyenlerden geliyor. Y. K. Beyatlı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • görüş birliği içinde olmak — aynı görüş ve düşünceye sahip bulunmak Rahat rahat konuştukça her bakımdan tam görüş birliği içinde olduğumuz açığa çıktı. R. Erduran …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • vergi olmak — (birine) yapabilme gücüne sahip bulunmak Güzeli hiç zorlamadan ortaya koyabilmek herhâlde amatörlere vergi olsa gerek. B. R. Eyuboğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yoksun olmak — belli bir şeye, sahip olamamak Kadın konularında sağduyudan hayli yoksun oluşu kalıtımsaldı. R. Erduran …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”