- vaziyeti kurtarmak
- herhangi bir güç durumdan sıyrılmak
Karısı ve arkadaşı da bir müddet sustular, galiba bir şeyler düşündüler. Vaziyeti yine genç diplomat kurtardı.
- R. H. Karay
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Karısı ve arkadaşı da bir müddet sustular, galiba bir şeyler düşündüler. Vaziyeti yine genç diplomat kurtardı.
- R. H. KarayÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
vaziyet — 1. is., Ar. vażˁ + yed El koyma Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller vaziyet etmek 2. is., Ar. vażˁiyyet 1) Konum Kasaba coğrafi vaziyeti yüzünden lodosu, poyrazı pek az tutan bir limanda kurulmuştur. 2) Durum, tavır, hâl Vaziyetimi söyleyiniz,… … Çağatay Osmanlı Sözlük